Enes K. on Clubhouse

Bio

O halde (Ey Rasûlüm) bırak o inkârcıları, (bâtıl inançlarına) dalsınlar ve oynaya dursunlar; tâ o vaad olundukları güne kavuşturulacakları zamana kadar...
Meâric 42 Âyet meâli



"Nasıl gündüzün ziyası "Güneşten geldim" der, Kur'ân dahi "Ben Hâlık-ı Âlemin beyanıyım ve kelâmıyım" der.
Bediüzzaman Said Nursi

Kur'ân-ı Mübîn'in fesahat, belâgat, üslup, anlatım biçimi açısından olan mucizeliği, kendisine özgü, kutsal, mübarek söz dizimi vasıtasıyla kendini gösterir. Bu nazım aradan çıkınca bu mucizelik görünemez. Mucizelikten soyutlanmış bulunan ifadeler ise Kur'an'dan başka bir şey olmuş olur. Dolayısıyla Kur'ân-ı Kerîm'in böyle bir tercümesi imkânsızdır ve haramdır.

İmam Nevevî merhum Mecmû'da, İmâmü'l-Haremeyn el-Cüveynî'den şöyle nakletmiştir: "Kur'an'ın tercümesi Kur'an değildir. Bunda müslümanların görüş birliği vardır. Çünkü Kur'an -kendi ifadesiyle- mucizedir. Tercüme ise mucize değildir."

Ömer Nasuhi Bilmen | Büyük Tefsir Tarihi

Bir adam Müslümanları çekiştiriyordu. Süfyan b. Uyeyne:
-Doğuda kâfirlerle hiç cihâd ettin mi? -Hayır
-Batıda? -Hayır.
-Güneyde? -Hayır
-Kuzeyde? -Hayır.
Sufyan: Allah düşmanları elinden emin olmuşlar, sus da, Müslümanlar da dilinden emin olsunlar!"
Beyhakî, Şuabul Îmân 5/314.